

Depresyon: Sessiz Bir Salgın ve Başa Çıkmanın Yeni Yolları
Depresyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ancak sıklıkla göz ardı edilen ruhsal bir sağlık sorunudur. Modern çağın hızla değişen dinamikleri, sosyal medya baskısı, iş stresi ve kişisel travmalar depresyonun yayılmasında önemli bir rol oynar. Ancak psikoloji alanında çalışan uzmanlar depresyonla mücadelede yeni ve etkili yollar da geliştirmektedir. Bu yazıda depresyonun belirtilerini, nedenlerini ve daha önce nadiren ele alınmış başa çıkma yöntemlerini keşfedeceğiz. Son olarak da bu konuda uzman desteğinin yani bir psikolojik danışman veya psikologdan yardım almanın önemi hakkında konuşacağız.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya çapında 300 milyondan fazla insan depresyonla mücadele ediyor. Bu, her 10 kişiden birinin depresyon yaşadığı anlamına geliyor.


Depresyon Nedir?
Depresyon yalnızca üzüntü hissi değildir. Aynı zamanda sürekli bir umutsuzluk ve çaresizlik hissiyle karakterize edilen, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen bir ruh sağlığı bozukluğudur. Depresyon yaşayan bireyler için basit günlük aktiviteler bile büyük bir mücadele haline gelebilir. Depresyon kısa süreli moral bozukluğundan farklıdır ve genellikle profesyonel destek gerektirir.
İnsanın ruh halini derinden etkileyen duygu durum bozukluğu olarak tanımlanan depresyon kişinin yaşam kalitesini düşürür. Bununla birlikte depresyon hayatın akışı içinde zaman zaman herkesin karşılaştığı karamsar bir duygu durum bozukluğudur. Bu duygu durum bozukluğu bazı bireyler için daha derin ve uzun sürebilir.
Yapılan araştırmalar depresyonun ne kadar yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların %13’ü, erkeklerin %8’i her yıl depresyonla mücadele ediyor. Türkiye’de ise yapılan çalışmalar, erkeklerde bu oranın %2.3, kadınlarda %5.4 olduğunu gösteriyor. Araştırmalar depresyonun genel nüfusta ise %4’e kadar çıktığını gösteriyor. Yani her yıl 3 milyonun üzerinde insan depresyonla mücadele ediyor. Dikkat çeken bir başka nokta ise kadınlarda bu durumun iki kat daha fazla olmasıdır.(Psikofarmakoloji Bilimsel Çalışma Birimi). Neden kadınlarda depresyon daha fazla görülüyor? Çünkü kadınlardaki hormonal değişiklikler, toplumsal roller ve stres kaynakları gibi biyolojik ve çevresel faktörler açısından kadınlar daha fazla baskı altında hissediyor. Bu da kadınlarda depresyon oranı artırıyor. Yaşamın içindeki bu tablo, bireyin iç dünyasında ne kadar büyük fırtınalar koptuğunu bize hatırlatıyor.


Depresyonun Yaygın Belirtileri

Depresyon belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak bazı yaygın belirtiler şunlardır:
1. Sürekli Üzüntü Hali: Günlerce hatta haftalarca süren yoğun üzüntü.
2. Enerji Kaybı: Her zamankinden daha yorgun ve bitkin hissetme.
3. İştah Değişiklikleri: İştahın artması ya da azalması, kilo değişiklikleri.
4. İlgi Kaybı: Eskiden keyif alınan aktivitelerden artık zevk almama.
5. Uyku Problemleri: Aşırı uyuma veya uyuyamama.
6. Odaklanma Zorluğu: Düşünceleri toplamakta zorluk, unutkanlık.
7. Değersizlik ve Suçluluk Duyguları: Kendini değersiz, yetersiz hissetme ve sürekli geçmişteki hataları düşünüp suçluluk hissetme yaygındır.
8. Ölüm ve İntihar Düşünceleri: Bazı durumlarda kişi, yaşamın anlamını yitirdiğini hissedebilir ve ölüm ya da intihar düşünceleri geliştirebilir.
9. Fiziksel Belirtiler: Baş ağrısı, mide sorunları gibi nedeni bulunamayan fiziksel şikayetler de depresyonun belirtileri arasında yer alabilir.


Depresyonda Sosyal Medyanın Etkisi
Geleneksel depresyon nedenlerinin yanı sıra, modern dünyada depresyonun yayılmasında yeni faktörler rol oynamaktadır. Özellikle sosyal medya kullanımının artışı, kişilerin sürekli olarak başkalarıyla kıyaslama yapmasına ve yetersizlik hissetmesine neden olabilir.
Psikologlara göre sosyal medya platformlarındaki “kusursuz!” hayat görüntüleri depresyonu tetikleyebilmektedir. Örneğin Dilan Polat gibi sosyal medya fenomenlerinin çizdiği tablo “kusursuz! hayat” tablosudur. Bununla birlikte, dijital bağımlılık ve ekran başında geçirilen uzun süreler de depresyonun artışında rol oynayan önemli unsurlar arasında yer alır.

Depresyonla Başa Çıkmanın Yenilikçi Yolları
Depresyonla mücadele yöntemleri geleneksel olarak terapi, ilaç kullanımı ve yaşam tarzı değişiklikleri üzerine odaklanmıştır. Ancak, günümüzde depresyonla başa çıkmak için yeni ve yaratıcı yollar ortaya çıkmaktadır. Birey bu yolları hem kendi başına uygulayabilir hem de bir psikolojik danışman veya psikologdan destek alarak uygulayabilir. İşte daha önce nadiren bahsedilen bazı etkili yöntemler:
1. Psikoterapi (Konuşma Terapisi):
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Depresyonda yaygın olarak kullanılan bir terapidir. BDT bu alanda psikologların da çok yoğun kullandığı bir ekoldür. BDT, kişinin olumsuz düşüncelerini ve inançlarını sorgulayıp, bunları daha sağlıklı düşünce ve davranışlarla değiştirmeye odaklanır.
Kişilerarası Terapi (IPT): İlişki problemleri ve sosyal çatışmaların depresyona katkıda bulunduğu düşüncesiyle, kişisel ilişkiler üzerine çalışan bir terapi şeklidir.
Psikodinamik Terapi: Bu terapi, depresyonun kökenini bireyin bilinçdışı çatışmalarında ve geçmiş travmatik deneyimlerinde arar.
Destekleyici Terapi: Depresyonla başa çıkmada rehberlik ve duygusal destek sağlayarak kişinin stresle baş etme yeteneğini artırmaya çalışır.

2. Yaşam Tarzı Değişiklikleri Düzenli Egzersiz:
Fiziksel aktivite, beyindeki serotonin ve endorfin gibi iyi hissettiren kimyasalların salınımını artırarak depresyon belirtilerini hafifletebilir.
Düzenli Uyku: Uyku düzenini sağlamak, enerji seviyelerini artırarak depresyonun etkilerini hafifletebilir. Uyku hijyenine dikkat etmek (aynı saatlerde yatmak ve kalkmak gibi) önemlidir.
Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve düzenli beslenme, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı destekler. Omega-3 yağ asitleri, B vitamini ve triptofan açısından zengin yiyecekler ruh halini iyileştirebilir.
Alkol ve Madde Kullanımından Kaçınmak: Alkol ve uyuşturucu maddeler depresyonu kötüleştirebilir, bu nedenle bunlardan kaçınmak önemlidir.
Aynı zamanda gevşeme tekniklerini kullanmak depresyon mücadelede etkili olabilir.
3. Sosyal Destek Aile ve Arkadaş Desteği:
Depresyonla mücadelede en önemli faktörlerden biri sosyal destektir. Yakın çevreden duygusal destek almak, yalnızlık hissini azaltabilir ve zor zamanlarda kişiye moral verebilir. Destek Grupları: Depresyonla baş eden insanlarla bir araya gelmek, benzer deneyimleri paylaşmak ve birbirine moral vermek anlamlı olabilir.

4. Farkındalık ve Kendini Dinleme (İçe Dönüş) ve Mindfulness (Farkındalık):
Şu anı farkında olarak yaşamak, geçmişteki pişmanlıklar ya da gelecekteki kaygılardan uzaklaşarak depresyonun etkilerini azaltabilir. Mesela kendini dinleme zihni sakinleştirerek stres seviyelerini düşürür. Aynı zamanda kendini dinleme depresyonla başa çıkmada faydalı olabilir.
5. Yeni Hedefler Belirlemek Küçük ve Başarılabilir Hedefler:
Depresyon döneminde büyük hedefler koymak zor olabilir. Bunun yerine, küçük ve ulaşılabilir hedefler koyarak adım adım ilerlemek, kendine güveni artırabilir. Rutin Oluşturmak: Düzenli bir rutin oluşturmak, günlük yaşamda daha fazla kontrol hissi sağlayarak depresyonun etkilerini azaltabilir.

6. Doğa ile Zaman Geçirmek Açık Hava Aktiviteleri:
Doğa ile vakit geçirmek, özellikle güneş ışığı almak, kişinin ruh halini iyileştirebilir. D vitamini eksikliği depresyonla ilişkilidir, bu yüzden güneş ışığından faydalanmak önemlidir.
7. İlaç Tedavisi:
Depresyon hayati fonksiyonları yerine getirme konusunda engel oluyor ya da kendine zarar verme düşüncelerine sebebiyet veriyorsa bir doktordan yardım alarak ilaç tedavisi uygulaması yapılabilir.
Bir araştırmaya göre, düzenli fiziksel aktivite, depresyonun tedavisinde ilaçlardan daha etkili olabilir. 2016 yılında yapılan bir çalışmada, spor yaparak depresyon tedavisi gören kişilerin, sadece ilaç tedavisi görenlere göre 30-40% daha fazla iyileşme gösterdiği bulunmuştur. Bu çalışma, depresyon tedavisinde fiziksel aktivitenin önemini vurguluyor.
American Journal of Psychiatry (2016)
8. Profesyonel Yardım Almak:
Depresyon ciddi bir durumdur ve birçok insan için profesyonel yardım almak gereklidir. Bir terapist veya psikiyatristten yardım almak, kişinin daha hızlı iyileşmesine ve depresyonun üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.




3 Responses